TRAFİK KAZALARINDA SAĞLIKLI BİR CEZA VE HUKUK DAVASI SÜRECİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER:

Gerek TRAFİK KAZASI MAĞDURU olan, gerekse trafik kazasının istemeden de olsa FAİLİ olan vatandaşların dikkat etmesi gereken birçok önemli konu mevcuttur.

Bilindiği üzere ülkemizde her gün yaşanan yüzlerce yaralamalı ve ölümlü trafik kazası olmasına karşın, her cadde her kavşakta kamera sistemi ve özel araçlar açısından da araç kamerası kullanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu da “kusurun tespiti ve ispatlanması” konusunda sağlıklı inceleme imkanını ortadan kaldırabilmektedir.

Öncelikle ne olursa olsun trafik kazasının her iki tarafı açısından da bilinçli davranmak büyük önem taşımaktadır. Aşağıda izah edeceğim konular akılda tutulur ve trafik kazası yaşayan kişilerce veya avukatlarınca dikkatli şekilde araştırılır yönlendirilirse hakkın ispatı noktasında sıkıntı yaşanmayacaktır.

YARALAMALI/ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASI YAŞAYAN KİŞİLERİN OLAY SONRASI YAPMASI GEREKENLER:

Hemen 155 ve 112 acil servise ihbar yapılıp yardım çağrılmalıdır. Acil/çok zorunlu durumlar dışında ambulans ve polis gelene kadar araç ve yaralının yeri değiştirilmemelidir. Her ne kadar olayın sıcaklığı ile kimsenin aklına gelmemekteyse de mutlaka ve mutlaka yaralı/yaralı yakını da olsanız veya yayaya çarpan araç sürücüsü de olsanız, kaza yerini birkaç açıdan fotoğraflayın veya videoya alın, yaralı ve kendinizde iseniz bunu olay yerinde bulunan herhangi bir vatandaştan rica ediniz.

Bu konu neden çok önemli? Öncelikle trafik kazaları hakkındaki ceza soruşturmalarında ölümlü olaylar dışında adli kolluk kuvvetleri (polis/jandarma) ne yazık ki fotoğraflama yapmayı genelde atlamaktadır. Bazen tek taraflı anlatımlara, kendi takdir ve tahminine göre trafik kazası tespit tutanağı yapmaktadır. Nitekim çoğu zaman yaralı hastaneye kaldırılmakta ve kaza tutanağı hazırlanırken yaralanan vatandaşa çarpma noktası,geliş yönü vs sorulamamaktadır.

İkinci olaraksa, olayı doğrudan gören diğer kişilerden isim soy isim ve telefon numaralarını istemek veya olayı gören kişileri polise gösterip bunun kaydını polisin almasını istemek kusurun ispatında önemli rol oynamaktadır.

Hem olayın tarafları hem de meslektaşlarım açısından üçüncü olarak dikkat edilmesi gereken konu, etrafta olay yerini gören kamera olup olmadığını mutlaka incelenmesidir. Bunu en geç olaydan bir iki gün sonra yapınız. Bir kamera tespit ettiğiniz takdirde bunu acilen polise ve savcılığa bildirin. Acil olarak görüntülerden kopya alınması çok önemlidir. Zira bazı işyerlerinin kameraları 60 gün kayıt tutarken, kimisi sadece 7 gün veya iki hafta kayıt tutabilmektedir. Teknolojik olarak silinen bir görüntüyü geri döndürmek mümkünken, kamera sistemlerinde silme değil “üzerine yazma” olduğundan geri döndürmek (kurtarmak) çok zordur.

Yine söylüyorum ki, her şeyi devletten beklemeyiniz. Soruşturma makamları ölüm veya büyük birden fazla yaralamalı trafik kazası olmadığı müddetçe bazen mesleki yoğunluk ve memur yetersizliği,talimatların gecikebilmesi gibi bir takım nedenlerle kamera kaydı araştırmak konusunda hızlı olamamaktadır. Bu da delillerin silinmesine neden olmaktadır. O yüzden şayet kamera sistemi sahibinin rızası varsa, polise/savcılığa bunu yine bildirin; ama kendiniz de kamera sistemi sahibinden bir kopya rica edip saklayın. Vermezse bile -kopyalayıp ileride polise vermek üzere yedekleme yapmasını aksi halde kaydın silineceğini,gerçekleri gösterir delillerin yok olacağını- söyleyerek bu şekilde ricada bulunabilirsiniz.

Olay yerini fotoğraflamayı unutsanız dahi hatırladığınızda bunu herhangi bir yakınınızdan rica edin. Olay yerinde fren izleri/kan izleri, kaldırıma veya direğe çarpma izleri vs. uzun müddet o yerde kalır. Olay yerindeki uyarı levhaları, aydınlatmalar,yaya geçidi,okul geçidi vs. özellikle fotoğraflarda gösterilmelidir. Bazen nadiren de olsa olay yerinde belediye tarafından bir takım değişiklikler düzenlemeler yapılmaktadır. Hatta özellikle olay yerinde uyarı levhası eksikliği varsa, bu durum polis tarafından belediyeye bildirilmekte ve hemen düzenleme yaptırılmaktadır. Bu sebeple eğer fotoğraflama yaparsanız ileride mahkemece keşif yapıldığında doğacak çelişkiyi de gidermiş olursunuz.

TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞI KESİN DELİL DEĞİLDİR. AKSİ İSPATLANABİLİR.

Şayet kusurlu olmadığınızı veya tutanakta size yüksek bir kusur oranı verildiğini düşünüyorsanız, hem ceza davası süresince hem de ileride açacağınız tazminat davası sürecinde bu tutanağın aksini ispatlayabileceğinizi unutmayın. Bu tutanaktan sonra dava aşamasında “Trafik Bilirkişisi” “İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi” de uzman raporları düzenlemek konularında yetkilidir. Hatta bazen tutanak olay yeri çizimi ve tespit yönünden doğru olsa dahi, bu bilirkişi kurumları kusur takdirinde

aksi yönde raporlar düzenleyebilmektedirler. Bu konuda da yukarıda bahsettiğim gibi, tanık veya kamera kayıtları gibi delillere dayanmak işinizi çok daha kolaylaştıracaktır.

Bu anlatılanlar kesinlikle mağduriyetinizi gidermekte destek olacak uyarılardır. Yoksa tanık ve kaza görüntüleri olmadan işim çözülmez diye kesinlikle düşünmeyin. Bu hallerde de mevcut diğer deliller,kaza tutanağı, taraf ifadeleri, keşif yapılması ,bilirkişi raporları,hastane raporları ve trafik kuralları birlikte incelenerek hakimin de vicdani kanaatine göre yine davanız sonuçlandırılmaktadır.

Umarım bu yazı, okuyanlar için faydalı olmuştur. Burada trafik kurallarını değil, kaza sonrası açılacak davalarda kusur tespiti konusunda işinizi kolaylaştıracak konulara değindim. Şunu asla unutmayın, direksiyonuna oturduğunuz arabalarınız, kontrolü her saniye sizde olan birer makinedir. O sebeple gözünüzü bir an olsa yoldan ayırmanızın, istemeseniz de çok çok ağır sonuçları olmaktadır. Sarı ışıkta hızla geçmenin, -kırmızı hemen şimdi yandı aman ne olacak- diye durmadan geçmenin, araç sürerken mesajlaşmanın, telefona bakmanın sizin veya başkalarının canını alacak kazalara neden olduğunu unutmayın… Yaya iseniz yola bakmadan karşıya geçmenin, yaya geçidi varken güvenliksiz yoldan geçmenin, kırmızı yanmasına rağmen yol boş diye karşıya geçmenin canınıza mal olabileceğini unutmayın... 06.12.2016

Av. Tuğba BALKAN

Not: Yazı paylaşıma açıktır. Yazarın isim ve soyismini belirtilerek veya doğrudan link paylaşılarak, paylaşılabilir. Bilgi paylaştıkça çoğalır; fakat link veya isim vermeden yazıyı başkası hazırlamış gibi alıntı yapılmasına yazarı tarafından izin verilmemektedir.