top of page

İŞÇİDEN İŞE GİRERKEN ALINAN BOŞ SENET


Bazı işverenler teminat olması niyetiyle işçilerinden işe girerken veyahut işe devam ederken boş senet imzalamalarını istemekte, geçim derdinde olan işçi ise işi kaybetmemek için boş senede imza atmaktadır.

Peki taraflar arasında çeşitli anlaşmazlıklar olması durumunda işveren bu senedi icraya koyduğunda ne yapılabilir?

Her somut olay elbette kendine özgüdür; fakat YARGITAY burada işveren karşısında işçiyi koruyarak senedin aksini her türlü delille (Tanık vs.) ispatlayabilme imkanını işçiye tanıyor.

(Fakat, emsaller ve senedin hükümsüzlüğü ancak işçi işveren ilişkisi arasındadır. Bu nedenle senedi alan iyi niyetli üçüncü şahısların hakları mahfuzdur. Bu sebeple ileride iyi niyetli üçüncü şahıslar karşısında haksız çıkmamak adına işçilere tavsiyem senede "teminat senedidir" ibaresinin yazılmasıdır. )

Emsal kararlar:

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/34224

Karar: 2014/30420

Karar Tarihi: 21.10.2014

ÖZET: Davacının 01.01.2007 tarihinde davalıya ait iş yerinde nakliye şirketinde uzun yol tır şoförü olarak çalışmaya başladığı, ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile davalı işverenlikten bunların talep edilmesi üzerine işveren tarafından hizmet akdinin haksız ve bildirimsiz olarak fesih edildiği, işe alınırken boş şekilde bono imzalandığı, bononun teminat amaçlı olarak verildiği, ancak daha sonra işverenin bu bonoyu doldurarak icra takibine koyduğu, icra takibinden dolayı her hangi bir borcu olmadığı iddia etmiştir.

(2004 S. K. m. 67)

Dava: Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Y. Özcan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine, 21.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

ANKARA

11. İŞ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO: 2007/463

Esas KARAR NO: 2012/560

DAVA: Menfi Tespit

DAVA TARİHİ: 05/06/2007

KARAR TARİHİ: 14/06/2012

DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde hizmet akdinin sona erdirildiğini, davalı işverenin baskıyla boş senet aldığını, daha sonra Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3802 esas olarak takibe konulduğunu, borçlu olmadığını beyanla hizmet akdinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiğini beyanla borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

YARGILAMA VE GEREKÇE

Tarafların iddia ve savunmaları, davacıya ait SGK sicil dosyası ile iş yeri kayıtları, Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3802 takip sayılı dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının 01.01.2007 tarihinde davalıya ait iş yerinde nakliye şirketinde uzun yol tır şoförü olarak çalışmaya başladığı, ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile davalı işverenlikten bunların talep edilmesi üzerine işveren tarafından hizmet akdinin haksız ve bildirimsiz olarak fesih edildiği, işe alınırken boş şekilde bono imzalandığı, bononun teminat amaçlı olarak verildiği, ancak daha sonra işverenin bu bonoyu doldurarak icra takibine koyduğu, icra takibinden dolayı her hangi bir borcu olmadığı iddia etmiştir.

Davalı ise alınan senedin bir teminat senedi olduğunu kabul etmiş ancak davacının verilen görevi yerine getirmeyerek müvekkili şirket aleyhine maddi zarara uğrattığı, bu zararın karşılığı olarak senedin doldurulduğunu beyan etmiştir. Dinlenen tanık beyanları da senedin teminat senedi olarak verildiğini tevsik etmişlerdir. Davalı işverenlik senedin şirketin zararı karşılığı doldurulup takibe konulduğunu iddia etmiş ise de zararın ne şekilde meydana geldiğini buna ilişkin delil ve belgeler sunamadığı gibi bu zararın işçinin kusurundan kaynaklandığını da ispat edememiş dolayısı ile icra takibine konulan borcun neden ve sebepleri de açıklanmadığından takibin kötü niyetle yapıldığı kanaatine varılmış davanın kabulü cihetine gidilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1- Davanın Kabulüne, Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3802 sayılı takip dosyasından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, takip konusu asıl alacağın % 40'ı olan 1.340,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2- Hüküm altına alınan miktar üzerinden alınması gereken karar ilam harcı 79,59 TL tutmakta olup dava ile alınan 45,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 34,29 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,

3- Hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı lehine takdir olunan 400,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,

4- Davacı tarafından karşılanan 13,10TL başvurma,45,30 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,

5- Davacı tarafından karşılanan 250,00 TL bilirkişi ücreti, 17,00 TL davetiye gideri, 47,60 TL müzekkere giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,

Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı 8 gün içinde Yargıtay'a başvurabileceklerinin ihtaratı ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2012

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/36276

Karar: 2009/1590

Karar Tarihi: 05.02.2009

ÖZET: Somut olayda dava konusu senetten dolayı davacının davalı işverene borçlu olmadığı, senedin karşılıksız olarak teminat senedi şeklinde düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabul edilmesi gerekirken reddedilmesi hatalıdır.

Dava ve Karar: Davacı, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme, isteği reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Kırmaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı 6.6.2000 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını işe başladığı tarihte işverence boş bir senet imzalattırıldığını, 2.3.2002 tarihinde işyerinden ayrıldıktan sonra senedin doldurularak işleme konulduğunu iddia ederek söz konusu senetten dolayı işverene borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacının 2001 yılının ortalarında evleneceğini, paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine senedin tanzim edildiğini ancak ödenmediğini, protesto çektiklerini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece bonoya karşı bedelsizlik iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacının ise yazılı delil sunmadığı gerekçesi ile dava reddolunmuştur.

Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın normatif dayanağı İcra İflas Kanunu 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.

Davacı senedin bedelsiz (karşılıksız) olarak düzenlendiğini iddia etmiş olup kural olarak iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Ancak taraflar arasında işçi işveren ilişkisi mevcut olup mahkemenin kabulünün aksine davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Dinlenen davacı tanıkları şef, bölüm sorumlusu gibi kalifiye elemanlara bu şekilde işe girerken boş senet imzalatıldığını, davacıya da böyle bir senet imzalatıldığını ifade etmişlerdir. İşveren davalı, senedin davacının evleneceğini, paraya ihtiyacı olduğunu beyan etmesi nedeniyle borç para teminine yönelik olarak düzenlendiğini savunmuş ise de, davacı 21.7.2000 tarihinde evlenmiş olup bono ise 6.6.2001 tanzim tarihlidir. Davalı vekili de, taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığı gerekçesiyle senedin şirketin ticari defterlerinde kaydı olmadığını belirtmiştir. Davalı şirket bir anonim şirket olup şirketin kayıtlarında alacak ve borçlarının gösterilmemiş olması düşünülemez. Tüm bu sebeplerle dava konusu senetten dolayı davacının davalı işverene borçlu olmadığı, senedin karşılıksız olarak teminat senedi şeklinde düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabul edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page